24 Şubat 2015 Salı

Platonik Aşkım Vol2

Ahh ahh ne günlerdi dostlar. O kadar mutlu olduk ki biz bu hikayenin sonunda. Hatta şu an hala dizlerimin dibinde, bana aşkla bakarak bekliyor yollarımı. İyi ki o gün o hamleyi yapmışım, iyi ki onunla yollarımız kesişmiş. Hayatımın aşkını bulmuşum da haberim yok..... DEMEYİ İNANIN BEN DE ÇOK İSTERDİM. GERÇEKTEN. SİZDEN ÇOK BEN İSTERDİM. ANCAK OLAYLAR HİÇ DE BÖYLE OLMADI.

Lise 1'e gidiyoruz o zamanlar. Benden daha deli, daha çatlak bir de arkadaş bulmuşum kendime. Kovalamadığımız macera kalmıyor. Onları da başka bir zaman anlatacağım inşallah. Velhasıl kelam, bu arkadaşımın belalı bir sevdası var. Ortaokuldan bu yana gelen, uzun yıllarca peşini bırakmayacağını henüz bilmediğimiz ama sonradan öğreneceğimiz bir sevda. Ama aynı zamanda okulda bu arkadaşım dışında iki yakın arkadaşım daha var. Şimdi size olayı daha anlaşılır kılacağım: Ben, A ve B çok yakın üç arkadaşız. Ama bu ikisinden önce tanıştığım bir de C var. Okulda da üçlü bir şekilde takılan selvi boylularımız al yazmalılarımız var. Üçü de birbirinden tatlı, aralarındaki arkadaşlık ve dostluk kıskanılacak türden olan harbi delikanlı çocuklar bunlar. Biz (yani ben, A ve B) bu üçüne hastayız. Kızlar olarak aramızda bölüşmüşüz. Kim kimi kesecek her şey belli. Kimse kimsenin yavuklusuna musallat olmuyor. 

Bunlar bizim yağuşuklu oğlanlar (tabiki temsili)


Bu da biz (temsili değil ^^)


Gel zaman git zaman kese kese bir hal olduk artık ama hiçbirimizde tık yok. İşin kötüsü onlar da bizi kesiyor ya da biz öyle sanıyoruz. Kötü şans bu ya, kimseye olmaz yine olan bana olur. Kötülük mıknatısı gibiyim çünkü ben. Benim aşık olduğum zat-ı şahane, sen gel; en yakın arkadaşım C'ye aşık ol. Ama o çocuk ne sevdi be. O zamanlarda ben de arkadaşlık nasıl önemli. Biliyorum kız onu sevmiyor ama kabul etmekle etmemek arasında kalıyor. Bana anlattığı zaman sırf o çocuk üzülmesin, aman benim çektiğim gibi aşk acısı çekmesin, nasılsa benimle olmaz, bu çocuk bana bakmaz diyerek; kabul et kanka dedim. Benim için bir sorun yok. Şimdi ki aklım olsa parçalarım parçalar. 

Neyse bunlar çıkmaya başladı tabi, 10 bilemedin 15 gün oldu. Bizim C sıkıldı. Yapamıyorum, sevemiyorum, eskisini unutamıyorum, beni çok sıkıyor, bunaldım bla bla bla... O anda nasıl aklıma geldiyse dedim ki has kardeşim, güzel kardeşim, bana sevmek nasip olmadı ver de bari ben ayrılayım. Hiçbir ciddiyetim olmadan tamamen dalga geçmek için söylediğim bir cümleydi. Her zaman olduğu gibi insanlar beni yine ciddiye aldılar. Tamam sen yap ben zaten yapamam dedi. Yine yeni yeniden düşünmeden hareket ettim. Olur ya yaparız dedim. Allah aşkına böyle bir saçmalık ömrünüz de duydunuz mu? Ben duymadığınız o durumu yaşadım. En yakın arkadaşım benim sevdiğim çocukla çıkmaya başladı sonra ben onların birlikte olmalarını izledim izledim, arkadaşım ayrılmaya karar verince de dur dur sen yapma en iyisi bu işi ben yapayım bari ayrılma kısmı bana kalsın, onun tadına da ben bakayım dedim. Hayır hadi ben salağım, ben akılsızım, düşünmeden hareket ediyorum. Ya sen neden kabul ediyorsun? Sen neden beni durdurmuyorsun, bana uyuyorsun. 

O korktuğum an geldi çattı. Ne diyeceğimi düşünmeden aldım kızı yanıma, çocuğu da karşıma. Bak dedim yağuşuklu oğlan, biz C ile çok konuştuk o yapamıyormuş. Sanırım bir şeyler ters gidiyormuş. Birbirinizi daha fazla yıpratmanın anlamı yok. Bu iş yol yakınken burda bitsin. C de bunu istiyor zaten. Dimi C??? Evet evet diyerek beni onaylamasıyla çocuğun afallaması bir oluyor. Siz sanıyorsunuz ki şimdi bu ilişkiyi C'nin değil de benim bitirmeme şaşırıyor. Çocuk tam olarak kızın onu terk etmesini kaldıramadı. Tüm bu saçmalık furyası içinde çocuğun şaşırdığı tek şey bu oldu. Olaya son noktayı koymak için; hadi C sınıfa gidelim, ders de birazdan başlar zaten diyerek masadan kalktık. Çocuk öylece kaldı arkamızda. Kıyamam ya. Sonradan konuşmaya çalıştı, sanırım konuştular da ama yeniden başlamadılar. Çocuk aşk acısından dertli dertli şarkılar söylemeye başladı. Güzel de gitar çalardı he. Zamanla ne hallere geldi hiç haberim yok.

Bana sevmesi nasip olmayan platonik aşkımdan ayrılmak nasip oldu.

B kesiştiği çocukla bir kez buluşma ve birkaç hafta mesajlaşma fırsatı yakaladı ama tırt. Bir sonuca varılamadı. 

A'ya gelirsek... O içimizde en bahtsız olanıydı. 4 sene boyunca hiç usanmadan onu platonik olarak sevmeye devam etti. Ne içindekileri anlatabildi, ne çocuktan bir karşılık görebildi. Öylece kapandı gitti konu. Şimdi başka bir platoniği var. 

C'ye mi ne oldu? Birkaç sene daha eski sevdalısıyla uğraştı, ağladı, zırladı. Yeniden başladı yeniden ayrıldı. En son okul değiştirmeye karar verdi. Kurtulurum sandı. Lise son sınıfa geldiğimiz sıralarda sanırım yeni bir sevgili buldu da ancak öyle unuttu. Şimdi ne alemde inanın ben de bilmiyorum. 

Ne çok platonik aşk varmış etrafımda ya şimdi bir kez daha farkına vardım. 

Bu da buradan tüm sevip de kavuşamayanlara gelsin. Bir sonraki platonik aşkımda görüşmek üzere...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder