23 Ocak 2017 Pazartesi

Bu da böyle bir anımdı

Geçen gün yaptığım bir rezilliği anlatıcam şimdi. Ufacık bir olay kendileri. 

Arkadaşlarla hep beraber ev alışverişi yapmaya gittik. 4 kız 1 erkek olmak üzere tatliş tatliş dolaşıyoruz. Tabi ben hemen kaptım alışveriş arabasını turluyorum sağda solda :D
Sonra meyve sebze reyonunun önünde beklemeye başladım, onlar alıp tartıyor kenara koyuyor bende kimsenin yüzüne bakmadan poşetleri alıp arabaya yerleştiriyorum. Bir iki böyle bir güzel gidiyor. 

Sonra bizim erkek olan arkadaşın elinde bir muz poşeti gördüm. İçimden de ulan biz öğrenciyiz ne işimiz olur muzla, bunun kilosu pahalı değil miydi felan diye düşünüyorum. Neyse tarttı muzu, aldı poşeti eline arabanın önünde dikiliyor. Hiç yüzüne bakmadan arabanın içindeki poşetleri düzeltirken: "Versene poşeti elinde taşıma." dedim. Beni hiç takmadı tabi ama hala yüzüne bakmıyorum belden aşağısını görüyorum desem yeridir. Zaten boyum da anca o kadarına yetiyor asdfdfgd.


Tam yanımdan geçerken elimi uzattım poşete böyle yakaladım, versene olum şunu arabaya koyalım ya dedim, karşı bir güç poşeti sımsıkı tuttu vermiyor. 
Kafamı bir kaldırdım.
Meğer o bizim arkadaş değilmiş :) markette alışveriş yapan başka bir vatandaşmış :) 
Peki ben ne yaptım, hiç utanmadan poşetine sarıldım. Sarılmakla kalmayıp çekiştirdim. 
Utancımdan yerin dibine girecektim binbir özür diledim ama çocuk bana korkunç gözlerle bakıp önemli değil bile demeden olay yerinden uzaklaştı..
Ben artık daha fazla konuşamiyiciğim. 

 

19 Ocak 2017 Perşembe

Fakat Çok Güzel Kutlanmadı Doğum Günüm

Şimdi size hayatımın en kötü geçen ikinci doğum gününü anlatıcam. İlkini bilen bilir 18. yaş günümdü, salya sümük ağlayarak geçirmiştim. Neyse şimdi konumuz o değil.

Bu sene 22. yaş günüm daha ne kadar kötü geçerdi bilmiyorum :D Öncelikle kimseye haksızlık etmek istemem Sakarya'dayken arkadaşlarım iki ayrı 'erken' doğum günü kutlaması yaptı. Hepsini çok çok seviyorum ve öpüyorum. Şey gibi düşünüyordum; e zaten kutlama yapıldı, mumlar üflendi, günün ne önemi var ha erken ha o gün, insanlar benim için o kadar emek vermişler felan. Öyle olmuyormuş ya, insan ister istemez bugün de bir beklenti içine giriyormuş. Bütün doğum günü trollerimi anlatıcam şimdi.

Gece saat 23.50 annem geldi: "Saat de 12 olmuş (?) ben şimdi yarın unuturum hadi gel doğum gününü kutlayayım." dedi. Öptü, "Neyse ben yatıyorum artık iyi geceler." dedi uyumaya gitti... 

00.00 tık yok
00.30 kimseden ses yok
01.00 hala bekliyorum
01.25 sonunda...

Ciğerimin bir köşesi unutmayıp kutladı sonunda. Ay resmen mutluluktan ağlayacaktım bir insan çünkü ancak bu kadar unutulabilir.

Sonra kimseden ses çıkmadı bir daha tüm gece boyunca. Sabah uyandığımda birkaç arkadaşımdan daha mesaj gördüm.Ben böyle uyanınca sabah kafamda konfetiler patlar felan diye bekliyordum ama öyle olmadı o işler. Neyse dedim gün içinde kutlarlar öyle ergen gibi herkes 00.00 mı bekleyecek senin de düşündüğün saçmalık felan kendimi avutuyorum. 

Arkadaşlarımla buluştum, telefonumu garantiye vermek için Avmye gittik. Bakar mısın şu günün güzelliğine sanki 22 senedir bunu beklemişim gibi garantiye gidiyoruz. Orda çalışan çocuk bana ne dese beğenirsiniz?
Sorun neydi dedi, anlattım seri numarasını aldı, internetten bir yerlere girdi felan; Iphone 6s'lerin bir serisi hatalı çıkmış efendim o da size denk gelmiş üzgünüm. 
BAK.
Allah aşkına ne diyor bana bak.
Hayatımda ilk defa o kadar para verip ayfon almışım onu da kalkıp doğum günümde garantiye getirmişim bana diyor ki hatalı seri size denk gelmiş...
Ulan ben o kadar para verince ev işlerine felan da yardım eder bu herhalde diyordum cihaz daha soğuğa dayanamayıp kendini ısıtamıyor diye kış aylarında kapanıyor. NE DEMEK BU NE DEMEK. 

Neyse dedim sakinim. Güne devam ediyorum. Arada bir, o kadar doğum günüm gibi değil ki, doğum günü çocuğu olduğumu unutuyorum felan. Kuzenim aradı. Heh dedim kutlayacak herhalde unutmamış. Üst katımda yaşayan, birlikte büyüdüğüm kuzenim hani sonuçta neden unutsun ki...
"Bir şey söylicem ya Üsküdar'a inersen bana haber versene orda bir işim var benim." dedi... Tabi olur dedim kapattık telefonu. Birkaç saat sonra tekrar aradı, heh dedim şimdi doğum günüm için arıyor kesin hatırladı:
"Sen telefonu garantiye verecektin ya noldu o iş aldılar mı?" yok dedim almadılar öyle konuştuk yine kapattık. Bilerek yapıyor diyorum hala ümidimi kaybetmemişim ama...

Akşam eve dönerken beni yeniden aradı eve girmeden bize gelsene diye dedim tamam aldılar pastayı bu kez sürpriz var. Eve bir girdim. Nişanlısı için aldığı bir şeyi bana gösteriyor bak güzel mi diye... bana kaderimin bir oyunudur bu inşallah çünkü aksi ihtimali ben kaldıramicam yani.

Akşam kuzenlerimin olduğu gruba benim doğum günümü neden kutlamadınız diye yüzsüzlük yapıp mesaj attım. Sonra birisi arayıp, canım ya ne zamandı ki senin doğum günün dedi bana... Üç ay önceydi de tribini yapmak yeni aklıma geldi dedim. Hala sakinim hala sorun yok.

Sonra yanımdaki arkadaşlarım baktılar ben birazdan kendimi kesicem. Öyle üzülmüşüm. Kafeden ufak bir pasta getirdiler önüme falan, garson ismimi söyleyerek doğum günümü kutladı. Şerefsizim ağlamamak için kendimi zor tuttum ya. Birçok arkadaşımdan daha hayırlıydı.

Teyzem sabah anneme bir şey sormak için bizim evi aramış ben çıktım telefona, annen yok mu felan dedi konuştuk, işi bitti görüşürüz dedi tam kapatıcaz dönüp: "Ya bugün senin doğum günündü dimi?" dedi. Evet dedim teyzecim öyle, nice senelere canım hadi görüşürüz dedi kapattı...

En büyük kuzenip arayıp; gelirken aşağıdaki pastaneden pasta alsana biz üç kişiyiz dedi. Abicim kendi pastamı ben mi alayım gerçekten dedim. Evet ama 20 liralık felan al fazla pahalı olmasın, bu arada evde mum var ona bir daha para verme masraf olmasın dedi, kapattı. HALA SAKİNİM.

Unuttuğunu düşündüğüm diğer iki kuzenim de gece 23.03 sıralarında aradılar. Ay en çok onlara sevindim. Bir an hiç aramayacaklar sandım çünkü. Yaklaşık yarım saat bu durumun vahimliği ile ilgili dalga geçtik. Vallahi ben bu yaşlara bu sevgisizlikle iyi geldim ya. Çok zor arkadaşlar çok.

Bankalar, Yemeksepeti felan birçok arkadaşımdan daha samimi kutladı doğum günümü. Gerçekten helal olsun. Hatta 15 gün indirimli sipariş hakkım varmış. (:

Son olarak bir arkadaşım da arayıp nice güzel senelere hep bizimle ol felan diyeceğine; "Zor olmuyor mu ya bu kadar sevilmeden yaşamak ben senin yerinde olsam en yakın denizden kendimi atardım." diye doğum günümde nasıl ölebileceğim konusunda taktik verdi. Dünya üstünde bir ilke imza attı herhalde.

Gerçekten çok teşekkür ederim 22. yaşımın ilk gününde herkesin gerçek yüzünü görmüş oldum :) Bu zamana kadar doğum gününü unuttuğum herkesten -ki bu nadir olur- çok çok özür diliyorum. Çok kötü bir durummuş arkadaşlar ben öğrendim. Allah hiçbirinize yaşatmasın sevilmemişlik duygusunu. 

Hadi herkes dikkat etsin kendine, zaman kötü.